https://www.turkiye.gov.tr https://www.facebook.com/Tekirdağ Fotoğrafları https://twitter.com/tekirdagsehri/ https://plus.google.com/+TEK%C4%B0RDA%C4%9E%C5%9EEHR%C4%B0 http://tekirdagsehri.wordpress.com/ http://www.flickr.com/tekirdagresimleri http://www.youtube.com/tekirdagsehri http://www.belgeselizle.com/

II. Ferenc Rakoczi


II. Ferenc Rákóczi
(Borsi, 27 Mart 1676 - Tekirdağ, 8 Nisan 1735) Macar bağımsızlık hareketinin önderidir. 1704-1711 yılları arasında Erdel prensi olarak görev yapmıştır.

Ferenc Rákóczi, Erdel'in soylu Macar ailelerinden birine mensuptu, babası I. Ferenc Rákóczi 1652-1659 arasında Erdel prensi olarak görev yapmıştı.

Rákóczi, 1700 yılında Habsburg Hanedanı'na karşı yapılacak olası bir Macar bağımsızlık savaşı için Fransa'nın desteğini aldı. Bununla bilikte, Avusturya istihbarat servisinin bu konudan haberdar olması sonucunda tutuklandı ve hapsedildi. Ölüm cezasına çarptırılacağı kesinleşince hapisten kaçtı ve Polonya'ya iltica etti. 1703 yılında Avusturya ordusunun büyük bir kısmının İspanya Veraset Savaşları nedeniyle Macaristan'dan çekilmesi sonucunda bir Macar bağımsızlık savaşı olanağı doğdu. Ferenc Rákóczi Polonya ve Fransa desteğiyle Macaristan'a geri döndü. 1703 yılında başlayan bağımsızlık savaşını takiben Rákóczi II. Ferenc Rákóczi' adıyla Erdel prensi ünvanını aldı. 1705'te ise Széchény şehrinde toplanan asiller meclisi tarafından Macaristan prensi ilan edildi. 1708 Trenčín Savaşı'nda Macar bağımsızlıkçıların Avusturya kuvvetleri karşısında yenilmesi, bağımsızlık yanlılarının imparatorla bir anlaşmaya varma çabasına girmesine neden oldu. Bu çerçevede 1711 yılında barış görüşmeleri başladı, ancak Rákóczi güvenlik önlemi olarak Macaristan'ı terk ederek Polonya'ya hareket etti. Rákóczi'nin yokluğunda isyancılar ve Avusturya temsilcileri arasında Szatmár barışı imzalandı (1711) ve Rákóczi önderliğinde başlatılan bağımsızlık savaşı sona erdi. Bu yıldan itibaren Rákóczi'nin sürgün yılları başladı.

1711-1717 yılları arasında sırasıyla Polonya, İngiltere ve Fransa'da yaşadı. 1715'te ise Osmanlı Devleti'nin davetini kabul ederek Osmanlı topraklarına yerleşti. 1718'de Osmanlı Devleti ve Avusturya arasında imzalanan Pasarofça Antlaşması'yla Osmanlı İmparatorluğu'na iltica eden Macar mültecilerinin güvenliği güvence altına alındı. Rákóczi yandaşları ile birlikte Tekirdağ'a yerleştirildi. 1735 yılında Tekirdağ'da öldü. Naaşı İstanbul'daki Saint Benoit lisesi şapeline yerleştirildi. Macar hükümetinin kararıyla naaşı 1906 yılında Macaristan'a nakledildi ve Kassa (günümüzde Slovakya sınırları içindeki Košice) şehrindeki katedrale yerleştirildi.

Tekirdağ'da oturduğu ev aynı adla müze olmuştur. Tekirdağ sahilinde günümüzde hala bakımlı bir şekilde durmaktadır. Ayrıca Tekirdağ'da adına yapılmış bir çeşme bulunmaktadır.
kaynak:Frenc Rákóczi


İBRAHİM MÜTEFERRİKA
(1674-1745)    İlk Türk matbaasının kurucusu, ilk Türk yayımcısı, yazar ve hakkak.
Türk matbaacısı olan İbrahim Müteferrika, 1674 yılında Macaristan'ın Kolojvar kentinde doğdu. Protestan bir Macar ailesinin oğlu olan İbrahim Müteferrika ilahiyat öğrenimi gördüğü sırada Türklere esir düştü. İstanbul'a getirildi ve müslüman oldu.Osmanlı Devletinde (vezirlerin emirlerini ilgililere duyurma görevi) müteferrikalık yaptı. Dil bilmesinden dolayı başka devletlerle olan müzakere heyetlerinde bulundu. Bir süre, Türkiye'ye davet edilmiş bulunan Macar beyi F.Rakoczi'nin hizmetine verildi.
Macaristan'daki öğrenimi sırasında basım işlerini de öğrenmiş bulunduğundan bir matbaa kurmayı amaç edindi. 1719-1720 yılları arasında matbaayı kurdu.
İbrahim Müteferrika'nın bu teşebbüsüne karşı çıkanların aşılmasında, Damat İbrahim Paşa'nın büyük yardımı oldu. Bununla birlikte, matbaanın açılmasına ancak dini olmayan eserler basmak şartıyla fetva verildi. Bu matbaada basılan ilk önemli eser Vankulu Lugati'dir. Bundan başka 16 önemli eser ve bazı haritalar da basıldı.
İbrahim Müteferrika'nın matbaası tarihteki ilk Müslüman Türk matbaasıdır. Fakat Türkiye'de gayrimüslimlerin daha önce açmış bulundukları matbaalar vardır.

HAKKINDA YAZILANLAR
İBRAHİM MÜTEFERRİKA
Mehmet Sait Efendi’yle beraber İstanbul’da ilk Türk matbaasını kurarak irfan hayatımıza hizmet eden değerli bir zat. 1674 tarihinde Macaristan’ın Klojvar şehrinde doğan, kalvenist bir Macar ailesinin oğlu olan İbrahim Müteferrika’nın, müslüman olmadan evvelki adı bilinmemektedir. İyi bir eğitim gördükten sonra rahip olmak üzere Protestan kilisesinde tahsil gördüğü sırada, 1692’de Türk akıncılarına esir düşerek İstanbul’a getirildi.
İbrahim Müteferrika’nın iyi bir ilahiyat tahsili görmüş olması, İslam dinini kolayca tanımasına ve kabul etmesine yardım etti. İslam dinine girişi hayatının önemli bir dönüm noktası oldu. Hayatı boyunca İslam dinine ve ilme hizmet etti.
1715 yılında Avusturya’ya düzenlenen sefer sırasında, haberleşme konusunda devlete hizmet etti. 1717’de Osmanlı Devletine sığınan Doğu Macaristan’daki Macarların reisi olan Rakoczi (Rakoçi)nin yanında uzun zaman vazife yaptı. Bu görevinde Osmanlı devlet adamlarının ve Rokoczi’nin takdir ve itimadını kazandı.
İbrahim Müteferrika 1719-1735 yılları arasında, Yirmisekiz Çelebizade Sait Efendi ile Türk matbaasını kurma çalışmalarına başladı. Matbaanın faydalarını anlatan ayrıntılı bir raporu, Sadrazam Damat İbrahim Paşa’ya sunduklarında, Sadrazam bu teklifi olumlu karşıladı. Fakat İstanbul’da matbaanın kurulması sosyal bir hazırlığı gerektiriyordu. Zira o zamana kadar kitap yazmakla geçimlerini sağlayan hattatlar, bu işten zarar göreceklerdi. Ancak ilim ve irfanı memleketin her tarafına yaymak isteyen İbrahim Müteferrika, zamanın şeyhülislamı Yenişehirli Abdullah Efendi’ye matbaa açmak, kitap basmak hususunda: “Kitap basma sanatını iyi bildiğini söyleyen bir kimse, lügat, mantık, astronomi, fizik ve benzerlerini birer kalıba çıkarıp, burada kağıtların üzerine basarak, bu kitapların benzerlerini elde ederim derse, bu kimsenin böyle kitap basmasına şeriat izin verir mi?” diye sordu.
Şeyhülislam buna:“Kitap basma sanatını iyi bilen bir kimse, bir kitabın harflerini ve kelimeleri birer kalıba çıkarıp, buradan kağıtlara basmakla, bu kitaptan az zamanda kolayca çok sayıda elde ediyor. Böylece çok ucuz kitap yazılmasına sebep oluyor. Faydalı bir iş olduğundan şeriat bu kimsenin bu işi yapmasına izin verir. Kitapta yazılı ilmi bilen birkaç kişi, önce tashih etmelidir. Tashih olduktan sonra basılırsa, güzel bir iş olur.” cevabını verdi.
Böylece ilk olarak İstanbul’da bir Türk matbaası kurmak için İbrahim Müteferrika 1729’da fetva ve izin aldı. Bu matbaada ilk basılan eser, metal harflerle iki ciltlik Vankulu Lügatı’dır. 1737-1739 tarihleri arasında ise bu çalışması daha geniş bir şekilde gerçekleşti. Bu ilk Türk resmi matbaasında 17 eser basıldı. Ayrıca başlı başına haritalar da basıldı.
İbrahim Müteferrika 1737’de Lehistan ile olan anlaşmayı yenilemek için yapılan müzakerelere katıldı. 1738’de Orşava Kalesinin teslimi için yapılan anlaşmaya başkanlık yaptı. Daha sonra İstanbul’a dönen İbrahim Müteferrika, geçirdiği rahatsızlık üzerine 1745 yılında vefat etti. Kasımpaşa Mezarlığına defnedildi.
İlim ve fen adamı olan İbrahim Müteferrika’nın Latinceden tercümeleri ve fen kitapları vardır. Bunlardan astronomiye ait AfganTarihi, Usulu’l-Hikem fi Nizami’l-Ümem, Füyuzat-i Miknatisiyye ile Risale-i İslamiyye adlı dini kitapları basılmıştır. Dürüst, ahlaklı, faziletli, vefakar ve çok çalışkan bir zat olan İbrahim Müteferrika, Şark ve Garb dillerini bir araya toplayan bir lügat kitabı hazırlamak istedi ise de ömrü vefa etmedi.
kaynak: İbrahim Müteferrika

Hiç yorum yok: